İşler durma noktasındayken Sarah, şirketinin Fransa’daki merkez ofisine gitti. Orada iş arkadaşlarından biriyle yaptığı bir konuşma onu yeniden harekete geçirdi ve projesinin tekrar başlamasını sağladı.
Clement Julien hayatında hiç Phytobac® görmemişti. Ancak Sarah’nın coşkusu ve başarmaya çalıştığı şey onu etkilemişti. Mühendislik geçmişi, bakım-onarım becerileri ve biraz da planlamayla cihazı Ruanda’da çalışır hâle getirebileceğini düşündü.
Böylece, kurulumu yapılmamış Phytobac®’ın bin kilometreyi aşkın bir mesafede bulunan Kigali yakınlarındaki küçük bir dispansere nakledilmeden önceki durağı olan Kenya’ya doğru yola çıktılar. Sarah ve Clement beton ve toprak karışımı yollarda saatte 60 km hızla 4 saatlik kötü bir yolculuk yaptıktan sonra nihayet gidecekleri yere vardılar. Yerel ekiplerinden yeni tankı desteklemek için kurmalarını istedikleri çimento platformunun hazır olduğunu gördüler. Beş günden kısa bir süre içinde, yerel bir duvar ustası ve mühendisin yardımıyla Afrika’da vektör kontrolü için kullanılan ilk Phytobac®’ı kurmayı başardılar.
Sarah, birkaç hafta sonra Ruanda’dan gelen telefonda sadece iyi haberler duymayı umuyordu. Ancak şaşırtıcı bir şekilde Phytobac®’ın alarmı çalıyordu ve Sarah’nın iş arkadaşı, bunun nedeninden emin değildi. İlaç operatörlerinin yepyeni biobed’leri nasıl kullandıklarını inceleyen ekibimiz, Phytobac® istasyonunun kendi başarısının kurbanı olduğunu hemen fark etti. Herkes yeni tankı denemeye o kadar hevesliydi ki tankın 5.000 litrelik kapasitesi kısa sürede dolup taşmıştı. Yerel ekipleriyle koordinasyon hâlinde çalışan Sarah ve Clement sonunda sistemi sıfırlamanın bir yolunu buldu.
Bir Ruanda köyündeki tek bir Phytobac®’tan daha küresel bir çözüme mi?
Ekibimizin ısrarı sayesinde yeni Phytobac® artık çalışır durumda. Ayrıca geri bildirimler de gayet iyi. Aslında, sıtma kontrol uzmanları toprakla doğrudan temas etmeyen ve biobed’i bertaraf edilmesi gerekmeyen çok temel malzemelere ihtiyaç duyan bir cihaz olasılığı karşısında heyecanlandıkları için Phytobac® son derece olumlu karşılandı.
Ancak bu kavram kanıtını Ruanda ve ötesindeki binlerce köyü kapsayacak şekilde ölçeklendirmeden önce düzenleyici makamları ve sıtma kontrol programı yöneticilerini Phytobac® istasyonunun geleneksel lağım çukurlarına göre her açıdan daha üstün olduğuna ikna etmemiz gerekiyor. Bazı uzak bölgelerde engel teşkil edebilecek güç tüketimi sorununun ele alınması da buna dâhil. Bu sorunun Phytobac®’ın higrometrik probu ve elektronik işletim sistemi için gereken watt gücünü sağlamak için güneş enerjisi kullanılarak çözülebileceğine inanıyoruz.
Ayrıca istasyon kullanımının ülke geneline yayılması hâlinde yerel ekiplere kendi Phytobac® istasyonlarını kurabilmeleri ve bunların bakımını yapabilmeleri konusunda eğitim vermemiz gerekecek.
Bu arada Sarah ve ekibi de fikirlerini test etmeye devam ediyor. Gana’da Tamale yakınlarında bir Phytobac® cihazı daha kurdular ve bu cihazın faaliyete geçmesi için yağmur mevsiminin bitmesini bekliyorlar. Müşterilerimizin yaşadığı sorunu çözüp çözemediğimizi söylemek için henüz çok erken olsa da çözümümüzün Afrika’da sıtma kontrolünde kullanılan kimyasal kalıntıların işlenme biçimi üzerinde kalıcı ve geniş kapsamlı bir etkisi olacağına yürekten inanıyoruz.
Bu projenin hayata geçmesini sağlayan herkese teşekkür ederiz: Aladji Cisse, Frederico Belluco, Justin McBeath, David Lembrich, Marie-Clotilde Niamke (Fildişi Sahilleri Tedarik Birimi), Zana Ouattara (Fildişi Sahilleri Finans Birimi), Christine Ochieng, Vincent Sebera, Clement Julien, Caroline Lemarquis and Analise Jansen Van Vuuren.